COĞRAFYANIN EDEBİYAT İLE İLİŞKİSİ
Mekansal bir unsur olan coğrafya birçok edebi alanda yer almıştır.Bir edebi eserde olaylar ortaya çıktıkları ve yaşanılan yerin izlerini taşır.Coğrafyaya ait olan mekansal unsurun anlatımını edebiyat,betimleyici ve açıklayıcı anlatımı kullanarak tasvir eder.Bir bölgede yaşayan yazardan yaşamını sürdürdüğü mekan haricinde bir eser beklenemez.Hiç gidilmeyen ve bilinmeyen bir mekanın betimlemesinin yapılması çok olanaklı değildir.Bu yönüyle edebiyat coğrafyadan yararlanmış olur.Özellikle de birçok edebi metnin, roman ve öykü türünün önemli unsurlarından biri de hiç kuşkusuz ki anlatıda olay örgüsünün geçtiği yer olarak tanımlanan mekan faktörüdür.Edebiyat belli bir olay örgüsü kullanılarak coğrafi unsurlar belirtir.
Edebiyatın asıl konusu ise insandır.İnsan da coğrafyanın vazgeçilmez bir unsurudur.Yazar ne kadar uzaklaşmaya çalışsa da bulunduğu ortamı yani mekanı insana uyarlayarak bir kahraman yazmaktan vazgeçemez.Bu nedenle yazardan yaşadığı bölgenin coğrafi unsurlarıyla harmanlanmış bir kahraman ortaya koyması beklenir.İnsanı anlatan edebiyat, bir olay örgüsü içinde yaşam öyküsünden bahsederken bulunduğu ortamdan etkilenen kahramanı yazar ,böylece ortamdan etkilenen insan mekan hakkında bizlere ipuçları verir.Bölge şartlarını,konuşulan lehçeyi,mekansal farklılıkları,iklimi,morfolojiyi ve birçok faktörü bu şekilde yazarın bizlere sunduğu kahraman ve eserde geçen olay örgüsü üzerinden anlamlandırabiliriz.
Edebiyatımızda önemli bir yer tutan Yaşar Kemal ise bu konu ile ilgili Karıncanın Su İçtiği adlı romanında coğrafi unsurlar ve mekanı şöyle ifade edilmiştir;“Atının başını çevirdi sürdü.Patnos Ovasına, Süphan Dağının dibine tam kuşluk vaktinde geldi. Başını kaldırdı, dağın doruğuna baktı. Dağ süt beyaz bir duvar gibi yükseliyordu. Doruğu duman içindeydi. Doruğun yanından yöresinden, ağzına kadar, renk renk çiçekle dolmuş ovaya bacaklarını sarkıtıp kanatlarını kısmış turnalar üst üste iniyorlar, salınarak oradan oraya ağır ağır yürüyorlardı. Gökten o kadar çok turna sağılıyordu ki ovaya, ova turna sürüleriyle doluyordu. Gün ışığı altında Süphan Dağı billurdandı. Uzun boyunlu, uzun kanatlı, uzun bacaklı kuşların, bacaklarının üstünden sarkan kırmızı, yeşil, mavi, sarı telleri, şarlayan gün ışığında renk renk kıvılcımlanıyor, ovaya çökmüş yoğun ışık altında yalp yalp ediyordu.”
Bu anlatıda da vurgulanmak istenen belirli bir mekanı, coğrafi bölgenin betimlediği ve oluşturduğu kahramanları olay örgüsü içerisinde yazan bir yazar o coğrafyanın yazarıdır ve yazar eserini oluştururken coğrafi bir unsur olan mekan göz önünde bulundurmuştur.
- Gürsel Korat – kitap-lık Sayı:82 (Nisan 2005)
- Yaşar Kemal/Karıncaların Su İçtiği/ Bir Ada Hikayesi-2/2.Cilt/Yapı Kredi Yayınları/556.Cilt/2000 bilgilerden yararlanılarak oluşturulmuştur.
- Görsel;© daysfall - http://www.redbubble.com/people/daysfal
Merhaba Hatice öğretmenim,
YanıtlaSilÖncelikle emekleriniz için teşekkür ederim, ellerinize sağlık.
Ben coğrafya öğretmeniyim ve okulumuzda online olarak çıkardığımız bir coğrafya dergisi var.
Sizden bir ricam olacak. Edebiyat - coğrafya ilişkisini irdeleyen bir araştırma yapmak istiyoruz; Türk veya dünya edebiyatından. Elinizde böyle bir doküman veya çalışma, kaynakça, web sitesi bilgisi var mıdır?
Yardımcı olursanız mutlu olurum. Teşekkürler.
Cafer ELİTOĞ
Coğrafya öğretmeni
caferelitog@gmail.com