Hatice COŞKUN

Öncelikle hepimizin merak ettiği bu soru ile başlayalım psikocoğrafya nedir? ‘Kentin insan, insanın kent üzerindeki etkisi pek çok araştırmanın, yazının hatta romanın konusu olsa da bunun “psikocoğrafya” adı altında özel bir bilgi edinme pratiği olarak terimleştirilmesi, 1950’lerde gerçekleşir. İsim babası Guy Debord’un Les Lévres Nues adlı dergide sıkça belirttiği gibi, psikocoğrafya, coğrafya ve psikolojinin karşılıklı etkileşimini araştırır.’ [1] Kuşkusuz coğrafyanın bir unsuru olan insan ve mekan ilişkisi psikolojide de karşımıza çıkmaktadır. İnsan ve kent yani yaşanılan mekan vurgulanmaktadır.  Coğrafya,insanların davranışlarını, alışkanlıklarını, ilişkilerini, giyinişlerini, zihinsel yapıları ve duygusal yönelimlerini güçlü bir şekilde etkiler. Yaşanılan mekan ,düşünce biçimimizden sosyal ilişkilerimize kadar pek çok olguyu belirleyici güçtedir.Mekan,insan davranışlarını inceleyen psikolojinin de ilgi alanına girmektedir. Psikocoğrafya insan ve makanın karşılıklı iletişi...

  Anadolu yerleşim potansiyeli açısından oldukça elverişli bir coğrafi yapıya sahiptir.Bu nedenle yüzyıllar boyunca birçok beyliklere ve devletlere ev sahipliği yapmıştır.Yeryüzü şekilleri, iklim,toprak yapısı ve su kaynakları Anadolu'da bulunan yerleşim potansiyelini destekleyen en önemli etmenlerdir.Morfolojik açıdan değerlendirdiğimizde Akdeniz ve Karadeniz boyunca yükselen sıradağlar Anadolu'nun korunaklı yapısını ortaya koymuştur.Bu korunaklı yapı yerleşim unsurlarından biridir. Anadolu'da ilk yerleşim merkezleri  daha çok düzlük ovalarda ve su kaynaklarına yakın olan bölgelerde ortaya çıkmıştır.Nitekim Fırat ve Dicle akarsularının sınırlandığı  Mezopotamya dediğimiz bölge dünyada ki ilk yerleşim yerlerindendir.İki nehir arasında korunaklı ve bol verimli topraklara insanlar yüzyıllar önce yerleşmişlerdir.Su kaynaklarının zenginliği ile bilinen Anadolu bol yağışlı olan bölgeleri ile su kaynaklarını büyük oranla beslemektedir.Tarıma elverişli topraklara sahip Ana...